Allah’a iman, peygamberlere iman, ahiret ve ebedi hayata iman ve kâinat birbirini gerektirip isbat eder.
Yani, bunlardan birisinin varlığı ve isbatı, ötekisinin de varlığını isbat eder. Birisine iman, ötekisine de imanı îcab ettirir.
Evet meselâ, her bir kelimesi bir kitabı ve her bir harfi bir satırı içerisinde tutan bir kitabın, kâtibsiz vârolması mümkün değildir.
Kâinat kitabı da Nakkaş-ı Ezelî’nin varlığına ve birliğine bağlıdır.
Sarhoş olmayanlar, ancak Nakkaş-ı Ezelî’ye, bu Kainatı süslü ve sanatlı yaratan Allah’a iman etmekle, kâinat kitabına şahid, gözlemci olabilirler ve gaye ve sırlarını anlayabilirler.
(Said Nursi Hz’nin Mesnevi-i Nuriye eserinden ilhamen)
(Müslüman-Ateist Tartışma Grubu)
