Madem herşey elimizden çıkacak, fani olup kaybolacak. Acaba bakiye tebdil edip ibka etmek (sonsuza çevirmek) çaresi yok mu?” deyip, düşünürken birden semavi sada-yı Kur’an işitiliyor.
Der: “Evet var. Hem, beş mertebe karlı bir surette güzel ve rahat bir çaresi var.”
Sual: Nedir?
Elcevab: Emaneti, sahib-i hakikisine satmak..
İşte o satışta, beş derece kar içinde kar var.
Birinci kar: Fani mal, beka bulur.
Çünki Kayyum-u Baki olan Zat-ı Zülcelal’e verilen ve onun yolunda sarfedilen şu ömr-ü zail, bakiye inkılab eder, baki meyveler verir. O vakit ömür dakikaları, adeta tohumlar, çekirdekler hükmünde zahiren fena bulur, çürür.
Fakat alem-i bekada, saadet çiçekleri açarlar ve sünbüllenirler. Ve Alem-i Berzah’ta ziyadar, munis birer manzara olurlar….
İkinci kar: Cennet gibi bir fiyat veriliyor….
(Sözler, 6.Söz, Bediüzzaman).
