Ali Kemal Pekkendir

Bediüzzaman Said Nursi, doğuda Gönüllü Alay Kumandanı olarak, 1915’te talebeleriyle beraber Rus Ordusuna ve Ermenilere karşı savaşmıstır.. pek çok talebe ve akrabaları şehid düşmüstür. 1916’da Cephede bacağı kırılmış ve esir düşmüştür.

2.5 sene Moskovanın kuzeyinde kutuplara yakın Kostroma da esir kampında kaldı.. Komünist ihtilali sırasındaki kargaşadan istifade ederek, esir kampından kacmış ve yayan Berline gelmiştir. Alman yetkililerin düzenlediği pasaport ile 1918’de İstanbula ulaştı…

Enver Paşa ve Harbiye Nezareti (Savunma Bakanlığı) tarafından Harb Madalyası ve Mahreç (Kaymakam veya Yüksek Hâkim seviyesi) Makamı ile ödüllendirilmiştir.. bunların fotografları ve belgeleri Tarihçe-i Hayat kitaplarında ve internette yayındadır.

Enver Paşanın adayı olarak, Şeyhülislam’ın Ulema Danışma Heyeti olan Dar-ül Hikmet-il İslamiye’de âzâ/üye olarak vazife almıştır.. istanbul işgal edildiğinde işgalci ingilizlere karşı Hutuvat-ı Sitte (Altı Adım) isimli şiddetli bir beyanname neşrederek işgalcilere karşı milletimizi milli mücadeleye davet etmiştir.

Son şeyhulislamin Ankarada Milli Kuvvetler aleyhindeki fetvasını reddeden ve geçersiz olduğunu beyan eden karşı fetva neşrederek Istiklal Mücadelemize açıkça destek verdiği için, Ankara Meclis ve M.Kemal tarafından telgrafla 7 kez davet edilmiştir. İngilize karşı istanbulda mücadele edemeyeceğini anlayınca 1922’de Ankaraya gelmiş ve Meclis’te kendisine Resmi Hoşgeldiniz merasimi yapılmıştır..

M.Kemal, Bediüzzaman’a Doğu Vilayetleri Umumi Vaizliği ve isterse Mebusluk veya Diyanette vazife, 300 tl maaş ve bir hususi köşk teklif etti..

1923’te M.Kemal ile Meclis’teki odasında, vatanımızın, milletimizin ve dinimizin istikbali üzerine şiddetli bir tartışma yaptılar.. Feshedilen 1.Meclisten sonra 2.Meclis sırasında M.Kemal ve bazı arkadaşlarının islamiyet aleyhindeki icraatlarını görmeye, anlamaya başlayınca Ankara’yı terkedip Van’da uzlete çekilmiş ve birkaç talebesinin eğitimi ile ilgilenmiştir…

Şeyh Said isyanını kesinlikle desteklemedi, isyana teşebbüs etmemelerini nasihat etti, fakat Şeyh Said ve adamları onu dinlemedi..

1926’da Barla köyüne sürgün gönderildi. Risalei Nur isimli Kuran Tefsirini yazmaya başladı…

Bugün Risale-i Nur, 60 küsur dile tercüme edilmiş olarak, 130 ülkede ve memleketimizde milyonlarca insan tarafından okunmaktadır..

Bu vatanda Komunizmin, Dinsizliğin, Masonluğun belini kırmış ve Milletimizin tekrar İslamiyetin kahraman ordusu ve muhafızı olduğunu isbat etmiştir !

RİSALE-İ NUR VE SAİD NURSİ’YE İFTİRA ATANLARA CEVAB 2 :

Risale-i Nur, Kuran-ı Kerim’in izahı ve tefsiridir. 60 küsur Dile tercüme edilmiş ve 100’den fazla ülkede Okuyucuları vardır. Playstore’daki Risale apps’leri 40 milyondan fazla indirilmiştir… Okuyucuları Hâlis Ehli Sünnet Müslümanlardır ve çoğu da üniversiteli, Liseli, eğitimli kitledir…

Tabii ki ülkemizde Ateizmi, Materyalizmi, Komunizmi, Kemalizmi durduran ve mağlup eden bir Tefsir ve Cemaati, dinsizleri ve masonları çok üzüyor… iftiralar ve yalanlar ile, gerçek karakterlerini ortaya koyuyorlar !