EINSTEIN’a göre ve KUR’AN’a göre İZAFİYET (GÖRECELİK) ve ZAMAN :
Melekler ve Rûh O’na, miktarı 50.000 yıl olan bir günde yükselip çıkar. (Mearic Suresi-4)
Allah katında bir gün, sizin saydıklarınızdan 1000 yıl gibidir. (Hac Suresi-47)
Bu ayetler, Einstein’ın Relativite (Görecelik) Teorisini keşfinden 1450 yıl önce Zamanın Göreceli olduğunu ilan etmekle, hem Kuran-ı Kerim’in Allah Kelamı olduğunu ve mucizeliğini bir kez daha isbat eder. Hem de Zaman’ın, gözlemci kişiye veya Zâta veya mekana göre farklı miktarda olduğunu ders verir…
Maddi Evrenin 13.7 milyar yıl önce yaratılmış olması, Dünyada yaşayan insanlara “göre” bir süredir. Dünya yılı yani 1 sene Dünya’nın Güneş çevresinde bir tam turu tamamladığı süredir. Dünya’mızın Güneş çevresindeki seyahat hızı 107.000 km/saat’tir. Yani bir saniyede 29.7 km mesafe alır. Kolaylik için 30 km/saniye diyelim. Işık hızı ~ 300.000 km/saniye olduğuna göre, Işık Dünyadan 10.000 kat daha hızlı seyahat ediyor.
Dünyamız 1 senede, yörüngesinde 940.000.000 km seyahat ederken, Işık ise 1 dünya yılında ~ 9.460.000.000.000 km (yani 9460 milyar km) seyahat ediyor…
Özetle Işığın 1 senede aldığı mesafeyi, Dünyamız 10.000 senede alabilirdi… Bir Uçak 1 milyon senede alabilirdi. Bir Otomobil ise 10 milyon senede…
Birinci Âyete göre, Melekler ve Hz Cebrail kendi 1 senelik seyahat, müşahede ve gözlemleri süresince, Dünya’nın 18.250.000 senelik hayatını gözlemlemiş oluyorlar. İnsanlığın kabaca 200.000 senedir dünyada yaşadığını düşünürsek, bu Melekler ve Hz Cebrail için sadece 4 günlük bir süreye tekabül ediyor.
İkinci Ayet, daha yavaş bir Uzay Hızından bahsediyor, yani bizim 1000 senemizin 1 Güne denk geldiği bir Mekan… yada bizim 365.000 senemizin, Evrende 1 seneye denk geldiği bir Hız veya Mekan…. belki öyle Galaksiler var ki, onlardaki bir Gezegende 1 yıl geçerken, Dünya’da 365.000 yıl geçiyor…
Yukardaki Ayetler ışığında, bu süre, Alem-i Gayb (görünmeyen evrenler) Ahiret Alemleri, Melekler, Ruh (Cebrail a.s.) ve Allah indindeki makamlardaki gözlemcilere “göre” çok daha kısa olabilir..
Nitekim Kainatın Sultanı’nın Ezeli ilmi açısından, Kader/İlm-i Ezeli, geçmiş zaman, şimdiki zaman ve gelecek zamanı birden tutan/gösteren yüksekteki bir ayna benzeridir (26. Söz, Sözler)… Çünki zamanı yaratan Cenab-ı Hak için zamana bağımlılık söz konusu olamaz. Geçmiş, Şimdi ve Gelecek, Ezel ve Ebed, Onun Zâtı için aynı ândır, birdir…
Leyle-i Kadir gibi bir tek gece, seksen küsur seneden ibaret olan 1000 ay hükmünde olduğunu Nass-ı Kur’an gösteriyor. Hem bu hakikata işaret eden ehl-i velayet ve hakikat beyninde (arasında) bir düstur-u muhakkak olan “bast-ı zaman” (az zamanda çok uzun bir zamanı yaşamak) sırrıyla çok seneler hükmünde olan birkaç dakikalık zaman-ı Mi’rac, bu hakikatın varlığını isbat eder ve bilfiil vukuunu gösteriyor.
Mi’racın birkaç saat müddeti, binler seneler hükmünde vüs’ati (genişliği) ve ihatası (kapladığı mesafesi) ve uzunluğu vardır. Çünki o Mi’rac yoluyla, beka (sonsuzluk) âlemine girdi. Beka âleminin birkaç dakikası, şu dünyanın binler senesini tazammun etmiştir (içine alır).
Hem şu hakikata bina edilen beyne’l-evliya (veliler arasında) kesretle vuku bulmuş olan “bast-ı zaman” (zamanin genişlemesi veya zamanda seyahat) hâdiseleridir.
Bazı evliya bir dakikada, bir günlük işi görmüş. Bazıları bir saatte, bir sene vazifesini yapmış. Bazıları bir dakikada, bir hatme-i Kur’aniyeyi (Kuran’ın tamamını) okumuş olduklarını rivayet edip ihbar ediyorlar.
Böyle ehl-i hak ve sıdk, bilerek kizbe (yalana) elbette tenezzül etmezler. Hem o derece hadsiz ve kesretli bir tevatürle “bast-ı zaman” hakikatını aynen müşahede ettikleri medar-ı şübhe olamaz.
{Haşiye:
قَالَ قَٓائِلٌ مِنْهُمْ كَمْ لَبِثْتُمْ قَالُوا لَبِثْنَا يَوْمًا اَوْ بَعْضَ يَوْمٍ
âyetiyle, (içlerinden biri, “Ne kadar uykuda kaldınız?” dedi. (Diğerleri) “Bir gün ya da günün bir parçası kadar kaldık” dediler. Kehf Suresi-19)
وَلَبِثُوا ف۪ى كَهْفِهِمْ ثَلَاثَ مِائَةٍ سِن۪ينَ وَازْدَادُوا تِسْعًا
âyeti (Onlar mağaralarında üç yüzyıl kaldılar, buna dokuz yıl da ilâve ettiler. Kehf-25)
“tayy-ı zaman”ı (zamanın ortadan kalkışını) gösterdiği gibi,
وَاِنَّ يَوْمًا عِنْدَ رَبِّكَ كَاَلْفِ سَنَةٍ مِمَّا تَعُدُّونَ
âyeti de (Bilinmeli ki, Rabbinin katındaki bir gün sizin saymakta olduklarınızın 1000 yılı gibidir. Hac-47)
“bast-ı zaman”ı (zaman genişlemesini) gösterir.}
Şu “bast-ı zaman” (zaman genişleyip yayılması) herkesçe musaddak (tasdik edilen) bir nev’i, rü’yada görünüyor. Bazan bir dakikada insanın gördüğü rü’yayı, geçirdiği ahvali (hadiseleri), konuştuğu sözleri, gördüğü lezzetleri veya çektiği elemleri görmek için yakaza (uyanık halde) âleminde bir gün, belki günler lâzımdır.
Lemalar – 17, Said Nursi r.a.
Said Nursi Hz’nin 1926’da yazmaya başladığı Sözler kitabında 31.Söz Mirac Risalesi, Zaman’ın izafiyetini, Evrende farklı Hızların varlığını, Ruh ve Hayal sürati ile, Işık Hızından çok daha süratle hareketin mümkün olup, çok büyük mesafelerde kısa zamanda seyahatin yapılabileceğini, dev bir saat örneği ile harika tarzda isbat etmektedir. Astrofizik ve Evrenin Sırlarını merak edenlere tavsiye ederim.
Dr. Ali Kemal Pekkendir
ODTÜ Makina-82, Birmingham Uni-99
25.12.2021
