Kuran-i Kerim’de “Kölelik, Cariye, iki veya dörde kadar evlilik” konularında Ayetlerin olması, beşerin tarih boyunca geçirdiği hadiselere ilahi çözüm sunulmasındandır. Istikbalde veya günümüzde aynı problemler doğarsa, aynı Kur’ani çözümler geçerlidir. İnsafla ve mantıkla okursanız, aşağıdaki cevabımın akli, mantiki olduğunu degerlendirirsiniz inşallah :
1.. İslam alemine yani Osmanlıya 400 yıl boyunca hep birlikte toplanıp hücum eden, Rus, Fransiz, Italyan, Ingiliz haçlı ordularını ve tarihi göz önüne al… 20 milyon km2 imparatorluğumuzun nasıl 780.000 km2’ye düşürüldüğünü ve petrol olan tüm topraklarımizın bizden planlı olarak kopartıldığını düşün.. Emperyalist avrupa güçlerini düşman göreceğin yerde, Osmanlı islam devletini suçlamanın ne kadar yanlış olduğu aşikardır..
2.. İslam yurdunu, vatanımızı kâfirlerin istilasina karşı savunuruz, can alırız, can verir, şehid oluruz. Cihad emrinin temel hikmeti, vatanımızı, dinimizi, ailemizi, namusumuzu küffara karşı korumaktır.
3.. 1450 sene boyunca islam topraklarinda kiliselerin, havralarin, hristiyan ve yahudilerin yaşaması, 500 sene hakimiyetimizde kalan Balkanlarda, Lübnanda, hristiyan çoğunlugun yaşaması, islamiyetin ve müslümanların diğer dinlere toleransını isbat eder..
3.. islamda kadın en yüce makamdadır. Örneğimiz Peygamberimizin eşleri, annelerimiz ve Sahabe hanımlaridir.. ülkemizde islami terbiye alamamış eğitimsiz vatandaşların eşlerine kötü davranışları, islamiyet yüzünden değildir..
4.. Cariye, savaş esiri kadındır.. Kur’an ve Peygamberimiz 1400 sene önce kölelerin azad edilmesi, özgürlüklerine kavuşması için en güzel tatbikat ve tavsiyeleri yapmışlardir. Amerika ve Avrupa islamın bu konudaki pozisyonuna 1850-1960’lara kadar zor gelmiştir…
İslam topraklarına saldırmayı düşünen kafirlere Kur’an şu ihtarı yapıyor : müslümanlara hücum eder, ama savaşı kaybederseniz, çoluk çocuğunuz da, eviniz, malınız da ganimet ve esir olacak ! Mağlup olup, çoluk çocuğunuzun esir/köle/cariye olmasını istemiyorsanız, barış içinde yaşayın. İslam Topraklarına saldırmayın !
5.. 43 ülke gezdim.. 20den fazlası islam ülkesi. Müslümanların yüzde 3 veya 5’inin ikinci eşi yani nikahli hanımı var.. Suudda bile bu oran %5 değil. Kuran açıkça Ayetiyle bir hanım ile evliligi tavsiye ediyor… Sayısız kadın ile evlenmeyi âdet edinmiş bir toplum icinde, Kuran, birden dörde çıkartmamış… sayısız evlenmeyi en fazla dört ile sınırlamış ve normalde bir tane hanım almayı tavsiye etmiş..
Demekki ikinci eş, bazı mecburiyet hallerinde verilmiş bir ruhsat ve izindir : savaşlarda erkeklerin çoğu ölürse, eşleri, çocukları perişan olmasin diye, fahişelik metreslik olmasin diye, aile ve çocukların istikbali temin edilsin diye, ilk hanımın çocuğu olmuyor diye aile parçalanmasin diye vs. vs…
O durumda dahi iki eş ve iki aile de adalet ve eşitlik sağlanmak şartiyla… bu tür mecburiyet durumları zahiren kötü gözükse bile, daha büyük kötülüklerin yanında hafif kötüyü tercih etmek sosyal ve hukuki bir prensiptir (ehvenüşşer izafi adalettir).
Avrupada erkeklerin yarısının resmi degil gayrimeşru metres, girlfriend veya fahişeleri olması, islamiyetin verdiği mecburi durumda helal ikinci eş ruhsatının makul ve mantıklı bir çözüm olduğunu isbat eder..
18 yıldır ingilterede yaşıyorum. 10 sene dubai, doha, cidde ve riyadda yaşadım. Iki tarafı da iyi değerlendirecek tecrübe ve gözlemlere sahibim.
6.. Kuran’da Peygamberimize hitab eden pek çok Ayetler, onun şahsından örnekle, tüm müslümanlara medeni hukukun, aile hayatının, görgü kurallarının, ibadetin, helal ve haramların dersini vermektedir…
Hanımefendi, İddia ediyorum : siz de bilerek veya bilmeyerek pek çok konuda Allahın Şeriatına uygun yaşıyorsunuz !
Dr. Ali Kemal Pekkendir