Vücudundan sonra herşeyin sergüzeşt-i hayatı (hayat macerasının) yazıldığına delil ise; âlemde “Kitab-ı Mübin” ve “İmam-ı Mübin”den haber veren bütün Meyveler ve “Levh-i Mahfuz”dan (herşeyin kaydedilip muhafaza edildiği hafıza levhası, ilm-i ilahinin ünvanı ve projesi) haber veren ve işaret eden insandaki bütün Kuvve-i Hâfızalar birer şahiddir, birer emaredir.
Evet herbir meyve, bütün ağacın mukadderat-ı hayatı (bütün hayatı müddetince geçirdiği tavırlar, hareketler, şekiller ve hususiyetler), onun kalbi hükmünde olan çekirdeğinde yazılıyor.
İnsanın sergüzeşt-i hayatıyla (hayat macerasıyla) beraber kısmen âlemin hâdisat-ı maziyesi, kuvve-i hâfızasında öyle bir surette yazılıyor ki; güya hardal küçüklüğünde bu kuvvecikte dest-i kudret (Allahın kudret eli), kalem-i kaderiyle insanın sahife-i a’malinden küçük bir sened istinsah ederek (vesika kopyalayarak), insanın eline verip, dimağının (beyninin) cebine koymuş.
Tâ, muhasebe vaktinde onunla hatırlatsın. Hem tâ mutmain (içi rahat ve emin) olsun ki; bu fena ve zeval herc ü mercinde (fanilik ve ölüm karmaşası içinde) beka (ebedi bir hayat) için pek çok âyineler var ki, Kadîr-i Hakîm zâillerin (geçici ve ölümlü şeylerin) hüviyetlerini onlarda tersim edip ibka ediyor (resmini, görüntüsünü kaydedip bâkileştiriyor). Hem beka için pek çok levhalar (hafıza kayıd yerleri) var ki, Hafîz-i Alîm (Herşeyi muhafaza eden ve ilmi sonsuz Allah) fânilerin manalarını onlarda yazıyor.
Sözler – 470
