SORU: Ateistler diyor ki kainatın büyüklüğüne göre dünya çok çok küçük, adeta bir toz zerresi nisbetinde… ve dünya da uzayın merkezinde değil tam aksine alakasız bir köşesinde… burdan hareketle dünyanın tamamen tesadüflerle oluşmuş olma ihtimali var diyorlar… bu benim de kafamı karıştıran bir hadise … bu konuda ki düşünceniz nedir? Sebebi hikmeti ne olabilir?
CEVAB : Aziz Kardeşim.. dünya ve insan maddeten evren içinde bir toz zerresi gibi ufacık görünüyor.. ama bu ufaklık içinde Dev bir Âlem var…
Dev gibi çam, sekoya, incir ağaçlarını, nokta veya tırnak kadar bir çekirdegin içindeki gözle görünmez birkaç mikronluk DNA spirali içinde bütün yapısını, tasarımını, koku ve özelliklerini yazıp saklayan Kudret-i İlahiye, insanda yani eşref-i mahlukatı / yaratılmışların en şereflisi/değerlisi olan Ademoğlunda kainatın maddi ve manevi bütün unsur ve elementlerini ve 18.000 âlemin nümune ve temas noktalarını toplayıp yerleştirmiştir..
Yani uzak galaksilerin dev yıldızlarını patlatarak yarattığı elementlerden çoğu, demir, nikel, magnezyum, kalsiyum, karbon, azot, hidrojen, oksijen, fosfor, silisyum vs insanın maddi bedeninde yer aldığı gibi, kainattaki gayb ve ahiret alemlerinin nümunecikleri ve temas/iletişim merkezleri de insanın ruhunda dercedilmiştir..
Mesela, insandaki hayal duygusu, âlem-i misal ile, muhabbet duygusu cennet âlemi ile, gazap ve intikam duygusu cehennem ile, hafıza kuvvesi levhi mahfuz ile, akıl ve iradesi ilm-i ezelinin kader levhasıyla, bağlantılı ve ilişkilidir.
Ayrıca Peygamberler, Evliyalar, Salih Kullar, berzah ve ruhlar âlemiyle bağlantıda bazı latifelere ve saika, şaika gibi 6. ve 7. Hislere sahiptirler…
İnsanlarin ekseriyeti, kalbi telefonlariyla ilham-ı ilahi denen ve melaikenin taşıdığı frekanslarda tekellümat-i ilahiyeye, ilahi konuşmalara maruz ve muhatapdır…
Yani, Hz Ali k.v.’nin ifadesiyle, “Sen kendini küçük bir cirm mi sanirsın? Sende bütün bir âlem yerleştirilmiştir” demesiyle, insan, kainatın fihristesi, özeti, çekirdeği olduğu gibi, Hz Muhammed s.a.v. ve Enbiyalar, Evliyalar ve Muttaki Kullar açısından insan, bu kainatın meyvesi ve neticesi ve en yüksek bir gayesidir..
Buna işaret eden Hadis-i Kudsi’de “Ben gizli, bilinmez bir Hazine idim. Mahlukatı (ve insanı) yarattım ki beni bilsinler” yani Marifetullaha ulaşsınlar…
Elhasıl, DNA’da insanın maddi yapısını trilyon Cild bilgi ile saklayan Rabbimiz, insanın ruhunda da Kainatı ve Marifetullah ve Muhabbetullah hislerini dercettiği için, insan olan insan ve dünya, Gökler ve Semavat/Uzay kadar, Allahın Kelamı Kur’an-ı Hakim’de eşit değerde kabul edilmiştir…
Bu mevzuyu daha mükemmel ve teferruatıyla öğrenmek için, Risale-i Nur Tefsiri, Sözler, 23. Söz ve sair Risalelere müracaat edebilirsiniz.
Dr. Ali Kemal Pekkendir